23 Ocak 2013 Çarşamba

29. Sneijder !





            Yaklaşık iki haftalık bekleyişin ardından Wesley Sneijder transferi tamamlandı. Bonservisi 7.5 milyon Euro. İkinci devre için 2 milyon €, kalan 3 yıl için imza parasıyla 5'er milyon € kazanacak Sneijder. Öncelikle bonservisi gayet uygun, yıllığı da sabit 3.2 milyon € + maç başı 25 bin € (maximum 500 bin € olmak şartı ile). 3.9 milyon €'luk imza parası da muhtemelen Inter'den alacaklarıdır. Böyle bir isim Türkiye'ye ancak bu paralara gelir üstelik 30 yaş üstü bir oyuncu da değil kendisi.                                                                        
         
           İşin maliyet kısmını geçersek Kasımpaşa maçındaki kötü oyun, çalışmayan kanatlar ve takımın savrukluğu bir yana; Fatih Terim ve yönetim arasındaki gerginlik maç sonu basın toplantısında görülmüştü. Ardından Lütfi Arıboğan'ın İtalya'ya gidişiyle Sneijder transferi bitti. Şüphesiz Wesley'in takıma katılması Fatih Terim'in yüzünü güldürmüştür.



                                                                                                                          


                                                                                                                                     
             Sneijder 'dan bahsedecek olursak her iki ayağını kullanır, hızlı düşünür hızlı oynar. Özellikle Galatasaray'ın bu sezon evinde rakibi bir türlü açamaması yüzünden kaybettiği puan sayısı epey fazla ve Sneijder böyle maçlarda ilaç olacaktır. Aynı zamanda Sneijder'ın gelişiyle Melo daha çok defansif oynayacak ve Selçuk'un da orta sahadaki yükü azalacaktır. Sneijder tek başına maç aldırır + Şampiyonlar Ligi'nde Schalke karşısındaki şansımızı %51 e getirdiğini de söylemek gerek. :)

                                   
                                    

                 

             
           Geçen sezon Beşiktaş maçıyla geçtiğimiz 4-4-2 sistemiyle şampiyon olmuştuk fakat bu 
yıl Elmander'den alınan verimin azalması ve kanatların verdiği performansın geçen seneye oranla aynı olmasıyla 4-4-2'den pek verim alamadık.Yenilen gol sayısı da cabası. Sneijder'ın gelişiyle yine bir Beşiktaş maçında sistem değişecek gibi görünüyor. Beşiktaş maçını ayrı tutarsak bundan sonraki maçlarda içeride; ileride Burak-Umut ikilisi ile 4-1-3-2, dışarıdaki maçlarda ise yabancı kuralını aşmamak şartı ile solda Engin(Amrabat), ileride Elmander(Burak) ile 4-5-1 oynanabilir. Selçuk-Burak, Sneijder-Burak uzun toplarıyla Burak'tan maksimum verimi de alırız. Ünal Aysal'ın da dediği gibi takımımızda 28 tane Sneijder vardı, ama 29.su en özeli oldu. :) Hayırlı olsun.

                                                                 


                           




20 Ocak 2013 Pazar

Real Sociedad Göreve (!)


                         

                 Barcelona
 ligdeki 20. maçında mağlubiyetle tanıştı. Sociedad maçına kadar tek puan kayıpları El Clasico'daki beraberlikti. 19 maçta 18 galibiyet 1 beraberlik.

                 
             Bu seriye Real Sociedad son verdi. Barcelona maça yine hızlı başladı. Dakikalar 25'i gösterdiğinde skor tabelasında Messi ve Pedro'nun imzası vardı.Ardından kaçan goller, golleri atan ikilinin direkten dönen topları derken Barcelona'yı rahat bir galibiyetin beklediği söylenebilirdi. İlk yarı bitmeden Castro'nun golüyle umutlanan Real Sociedad,Pique'nin kırmızı kartından sonra Castro'nun 2. golü ve ikinci yarıda oyuna giren Agirretxe'nin son dakika golüyle galibiyete uzandı.                            

             Maçın hikayesi bir yana Real Sociedad son zamanlarda Barcelona'ya karşı bu geri dönüşleri çok güzel yapıyor. 2011'in Nisan ayında ilk yarısını 1-0 geride kapadığı maçta ikinci yarı yine bir geri dönüş yaparak 2-1 kazanmıştı Sociedad. Geçen sezonun başlarında ise ilk yarı 2-0 geriye düşüp, 2-2'yi yakalayarak Barcelona'yı 1 puanla göndermişlerdi.   

           Elbet bir yerde takılacaktı Barcelona. Villanova'nın tek isteği bunun kritik,telafisi olmayan maçlardan birinde gerçekleşmemesiydi. Birinin her sezon Barcelona'lı futbolculara insan olduklarını hatırlatması gerekiyor ve bu işi Real Sociedad çok iyi yapıyor.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Jaka Lakovic Galatasaray'da !




Galatasaray Erkek
Basketbol Takımı, 2010-11 sezonunda Regal FC Barcelona forması giyen Sloven guard Jaka Lakovic ile 2 senelik kesin anlaşmaya varmıştır.

Kariyerinin son 10 sezonunda
Turkish Airlines Euroleague’de mücadele eden takımlarda yer alan 1.86 metre boyundaki sporcu, daha önce Slovenya’da Geoplin Slovan ile KRKA Novo Mesto, Yunanistan’da ise Panathinaikos için oynamıştı. basketbol hayatı kupalarla dolu olan 32 yaşındaki Lakovic, bir numaralı pozisyonda görev yapıyor.

Yeni sporcumuza Galatasaray kariyeri boyunca üstün başarılar dileriz."

Hoşgeldin İmparator !

12 Eylül 2010 Pazar

Kırılma Noktası

Galatasaray Spor Toto Süper Lig'de Gaziantepspor'la karşılaşıyor. Lige 3 maçta 3 puan alarak kötü bir başlangıç yaptılar. İlk 2 hafta kaybedilen Sivas ve Bursa maçları sonrasında Eskişehir deplasmanından alınan 3 puan moral oldu diyebiliriz. Son şampiyon Bursa'nın 4/4 yaparak 12 puanla ilk sırada yer alması, diğer bir anadolu takımı Kayserisporun 3 galibiyet bir beraberlikle 10 puanda bulunması da ligimizin ne kadar çekişmeli olacağının göstergesi. Yarınki Antep maçına dönecek olursak Galatasaray için kırılma noktası olacaktır. Geçen sezon kaçan şampiyonluk sonrası kadrosunu Niang, Dia, Yobo gibi oyuncularla güçlendiren fakat kendileri gibi lige kötü başlayan Fenerbahçeyi yakalama şansını buldu Galatasaray. Ayrıca yeni transferler Misimovic ve Insua'nın takıma sağlayacakları katkı da merak konusu.

Maç için ise ;Ardanın sakatlığı dolayısıyla Rijkaard ilk 11 konusunda sıkıntı çekebilir. İdeal kadrom ; Ufuk-Sabri-Neill-Servet-Insua-Cana-Ayhan-Elano-Serdar-Kewell-Baros şeklinde. Misimovic ve Pino yedekte başlar diye düşünüyorum.

Not:Pino 11'de başlamalı diye düşünüyorum fakat orta sahada Barış/M.Sarp ikilisinden biri olacağına sağ açıkta Serdar oynamalı.